21 Haziran 2007 Perşembe

'Kabadayı' yola çıkıyor

Şener Şen bu sefer çok bekletmedi, 'Gönül Yarası'ndan iki yıl sonra 'Kabadayı'yla tekrar kamera karşısında.
Şener Şen'e, iki yıl önce 'Gönül Yarası' için konuştuğumuzda 'Sekiz yıl uzun değil mi, biraz daha sıklıkla görebilecek miyiz sizi beyazperdede?' diye sormuştuk. O da "Valla ben de uzun olduğunu düşünüyorum. Doğa yasalarını da unutmamak lazım. Belki bir sekiz yıl daha aynı verimlilikte olamayabiliriz. Doğrusu bir şeyler yapabilecekken yapmak lazım" cevabını vermişti. Fazla bekletmedi bizi. Sadece iki yıl sonra yine kamera karşısına geçiyor Şener Şen, 'Kabadayı'yla. 'Dünya çapında bir sinema adamı' olarak nitelendirdiği dostu Yavuz Turgul'un senaryosunu yazdığı, 'Herşey Çok Güzel Olacak', 'İnşaat' filmlerinin yönetmeni Ömer Vargı'nın yönettiği bu filmde Şener Şen eski bir kabadayıyı canlandırıyor.Tabii Şen yalnız değil filmde. Hem genç kuşaktan hem de kendi kuşağından birçok oyuncu var kadroda. Kenan İmirzalıoğlu, İsmail Hacıoğlu, Ruhi Sarı, Aslı Tandoğan filmde genç kuşağı temsil ederken Şen'in kendi kuşağından Selma Kutluğ, Süleyman Turan, Rasim Öztekin gibi yıllarını oyunculuğa adamış isimler var. Vargı: Bacaklarım titriyor

Geçen yıl hayata geçirilmesi düşünülen fakat ertelenen filmin çekimlerine dün başladı. Ama öncesinde, Şener Şen, Ömer Vargı ve ekip basının karşısına çıktı. 'Kabadayı' büyük ve iddialı bir proje. Ama herkes mütevazı bir tavır takınmış durumda. Heyecanlılar, bunu hissediyorsunuz. Yönetmen Ömer Vargı "Bacaklarım titriyor" diyor sonra da ekliyor. "Şampiyonluk maçına çıkan takımın teknik direktörü gibi hissediyorum kendimi. Kolay değil bu kadroyu yönetmek." Aslında bizim merak ettiğimiz Yavuz Turgul'un senaryosunu Ömer Vargı'ya nasıl verdiği. Çünkü Turgul yıllardır kimse için senaryo yazmıyor. Ama dostluk hâlâ geçer akçe. Vargı da Turgul'la çok uzun dost olduklarını anlatarak giriyor konuşmasına. Sonra da olayın içyüzünü anlatıyor: "Bu öyküyü Yavuz bana anlatığında çok hoşuma gitti. O da sen çekersen yazarım dedi. Ben de tamam dedim

Tabii Vargı ile Turgul bu anlaşmadan sonra sürekli sohbet etmişler. Vargı "Ben onun nasıl bir senaryo yazacağını biliyorsam o da benim filmi nasıl çekeceğimi biliyor" diyerek, işbirliklerinin inceliklerini anlatıyor. Filmacass ile Fida Film'in yapımcılığını üstlendiği filmde temel olarak eskiden meşhur olan Ali Osman (Şener Şen) adlı bir kabadayının yıllar sonra aşık olduğu kadının (Selma Kutluğ) izini bulmasıyla gelişen olaylar anlatılıyor. Kadın, oğlu Murat (İsmail Hacıoğlu) ve onun sevgilisi Karaca'yla (Aslı Tandoğan) bir barda çalışmaktadır. Fakat yeni nesil kabadayılardan Devran (Kenan İmirzalıoğlu) da Karaca'ya yanıktır ve onu elde etmek için mücadele eder. Ali Osman bu noktada devreye giriyor ve canı pahasına Murat ve Karaca'yı Devran'a karşı koruyor. Hikâyeden de anlaşıldığı gibi film Yavuz Turgul sinemasının tipik özelliklerini taşıyor. Zaten Şener Şen de bunun altını çiziyor. Diğer oyuncular ise gerçekten Şen'le çalışma fırsatı yakaladıkları için heyecanlılar. Kenan İmirzalıoğlu "Bir hayalim gerçekleşiyor" diyor ve "Senaryoyu okuduğum zaman neden Yavuz Turgul'a üstat denildiğini bir kez daha anladım" diyerek Turgul'a bir selam göndermeyi ihmal etmiyor. İsmail Hacıoğlu, çok şey öğreneceğini düşündüğünü, Aslı Tandoğan ise layık olmaya çalışacağını söylüyor.Aslında herkes senaryonun gücünden bahsediyor. Vargı "her diyaloğu çok önemli" derken, en son 'Neredesin Firuze'de izlediğimiz Ruhi Sarı, önce Şener Şen'le oynamanın çocukluk hayali olduğunu anlattıyor sonra "Hadi" diyor "öyle senaryolar vardır ya, bir şey çıkaramazsın, 'Kabadayı'nın senaryosu işte böyle. Bir diyalog bile çıkaramıyorsun, bozuluyor.Şimdi o herkesin dilinden düşürmediği Yavuz Turgul senaryosu peliküle aktarılıyor. Sekiz hafta boyunca bu aktarım sürecek. Çekimler İstanbul'un 30 farklı mekânında yapılacak. Aralık'ta da film sinema salonlarında izleyiciyle buluşacak.

Şener Şen: Keşke senaryodaki her rolü oynayabilsem

Malum Şener Şen çok konuşmayı sevmiyor. Ama biraz ipucuna ihtiyacımız var deyince de bizi kırmıyor. Ayaküstü birkaç soru sorabileceğimizi söylüyor:'Eşkıya' ve 'Gönül Yarası'nda canlandırdığınız karakterlerin ortak özelliği baba figürünün ön planda olmasıydı. Hikâyeden anladığımız kadarıyla burada da yine benzer bir durum var. Ali Osman'la nasıl bir duygudaşlık kurdunuz? Aslında beni senaryonun bütünü etkiledi. Ben senaryoda sadece kendi rolüme değil bütüne bakarım. Burada bütün karakterler Yavuz Turgul özelliği taşıyor. Derinlikli kişilikler. Keşke altı yedi parça olsam da her rolü oynayabilsem. Yani o kadar beni etkiledi. Evet baba firürü ortak özellik olabilir. Ama önemli nüansları var. Filmde bunu becerebilirsek göreceğiz.

Hiç yorum yok: